EDİRNE’DEN GEÇEN ŞEYHÜLİSLÂMLAR

 

Yaşlı, reis, bilge manalarına gelen “şeyh” ile “İslâm” kelimesinin birleşmesinden oluşan Şeyhülislâm tabiri; ulemâ için ta’zîm ve şeref ünvanı olarak kullanılmıştır.

 

Osmanlı Devleti kurulduğunda, fetvâ verme işinin müftüler marifetiyle yapıldığı, ilk müftü olarak da Şeyh Edebali, sonra Dursun Fakîh ve diğer müftülerle bu yapının kurumsallaşmaya başladığı görülmektedir.

 

Sultan II. Murat Gazi’nin 1425’te Molla Şemseddin Fenârî’yi Bursa Müftülüğüne fetvâ ile görevlendirmesi, genel olarak Şeyhülislâmlık kurumunun başlangıcı kabul edilmiştir. Fatih Sultan Mehmed’in Teşkilat Kanunnamesi ile bu görevi yürüten kimseye “Reisü’l-Ulemâ” ünvanı verilmesiyle kurum daha da güçlenmiştir.

 

İcra ettiği görevle birlikte, Osmanlı devlet teşkilatının en büyük dinî makamı olan Şeyhülislâmlığın itibarının ve yetkilerinin artması, protokoldeki yerinin oluşması, Edirne Medreselerindeki görevinden sonra 23 yıl Şeyhülislâmlık yapan Zenbilli Ali Efendi döneminde meydana gelmiştir.

 

Kurumun beş asırlık tarihi boyunca bu makamda görev yapmış Müftü ve Şeyhülislâmların birçoğunun Edirne ile yolunun kesiştiği görülmektedir. Kimi Edirne’de doğmuş, kimi Edirne’de eğitim görmüş, kimi Edirne pâyesi almış, kimi Edirne’de müderrislik, kadılık vb. gibi görevlerde bulunmuş, kimi de Edirne’de medfûn olmuştur.

 

Edirne’de Medfûn Olan Şeyhülislâmlar

 

Molla Fahreddin Acemî (ö. 1461 ?)

Babasından, Seyyid Şerif el-Cürcani’den ve Burhaneddin Haydar Harevi’den öğrenim gördü. Bursa medreselerinde müderrislik yaptıktan sonra 1431’de Payitaht Edirne’de Müftü (Şeyhülislâm) tayin edildi. Sultan II. Murad’ın maaşını arttırmak istemesine karşı çıkıp aldığı maaşın kendisine yettiğini söyleyerek kabul etmedi. Fatih Sultan Mehmed zamanında görevine devam etti. Veziriazam Mahmud Paşa’nın girişimi ile verdiği fetvâ, sapkın fikirlerinden dolayı Hurûfîlerin bertaraf edilmesinde büyük rol oynadı. “Şeyhülislâmlık makamında en uzun süre kalan âlim” olan Fahreddin Acemi, Edirne’de vefât etti. Kabri, Daru’l-Hadis Camii mihrabı önündedir. Kırılan mezar taşı Edirne Müzesinde olup, yeniden yaptırılmayı ve yerine konmayı beklemektedir.

 

 

Molla Abdülkerim Efendi (ö. 1489)

  1. Murad’ın adamlarından Mehmed Ağa tarafından Edirne’ye getirilmiştir. Özel hocalardan ders almış, bilâhare medreseye devam ederek eğitimini tamamlamıştır. Edirne’nin bazı medreselerinde müderrislik yapmıştır. Önce kazaskerliğe, ardından da Müftülüğe (Şeyhülislâmlığa) getirilmiş ve 1473 yılına kadar bu görevde kalmıştır. Edirne’de vefât eden Abdülkerim Efendi, yaptırdığı mektebin avlusuna defnedilmiştir.

 

Çatalcalı Ali Efendi (ö. 1692)

Çatalca’da doğdu. İlköğrenimini burada yaptı. Şeyhülislâm Minkârîzâde Yahya Efendi’ye intisab etti. Çeşitli medreselerde müderris oldu. İki defa Mısır’da kadı nâibliği, Selanik kadılığı, Rumeli Kazaslerliği yaptıktan sonra IV. Mehmed döneminde, 43 yaşında Şeyhülislâmlığa getirildi.

 

Çatalcalı Ali Efendi’nin şöhreti, 12 yıldan fazla yürüttüğü Şeyhülislâmlığı esnasında verdiği fetvâlardan oluşan Fetâvâ-yı Ali Efendi adlı kitaptan gelmektedir.

 

  1. Ahmed döneminde Edirne’ye davet edilip tekrar Şeyhülislâmlık makamına getirildi, ancak 40 gün sonra vefât etti. Edirne’de Zehrimar Camii hazîresine defnedildi.

Seyyid Feyzullah Efendi (ö. 1703)

Babasından ve devrin ileri gelen âlimlerinden Arapça, Farsça, Fıkıh, Fıkıh Usulu öğrendi. Padişah hocalığına kadar yükselen Şeyh Mehmed Vânî Efendi’nin derslerine devam etti, sonra da damadı oldu. 1664 yılında İstanbul’a, oradan da Sultan IV. Mehmed’in bulunduğu Edirne’ye gitti. II. Mustafa’ya hoca oldu. İstanbul’un birçok medresesinde müderrislik yaptı. İlmiye sınıfında hızla yükseldi. Nakîbüleşrâf oldu. II. Süleyman’ın tahta çıkışından sonra 1688 de Şeyhülislâm oldu. 17 gün sonra askeri karışıklıktan kaynaklanan olaylar neticesinde azledildi. Erzurum’da 7 yıl kadar kaldı. Hocalığını yaptığı II. Mustafa’nın tahta çıkışından sonra sultanın daveti üzerine Edirne’ye gelerek 1695’de ikinci defa Şeyhülislâm oldu.

 

Tarihte “Edirne Vak’ası” diye anılan isyan önce İstanbul’da başladı, sonra Edirne’ye sıçradı. Edirne’de bulunan Şeyhülislâm Feyzullah Efendi’nin oğlu Nakîbüleşrâf Fethullah Efendi ile birlikte katledilerek cesedi Tunca Nehri’ne atıldı. Cesedinin nehirden çıkarılarak Lise Bayırı’nda bulunan Molla Abdülkerim Mektebi avlusuna gömüldüğü kaynaklarda kayıtlıdır. Seyyid Feyzullah Efendi’nin Edirne’de çeşme ve sebili bulunmaktadır.

 

Menteşzâde Abdurrahim Efendi (ö. 1716)

Bursa’da doğan Abdürrahîm Efendi ilk tahsilini burada aldı. İstanbul’a gelerek medrese eğitimini tamamladı ve müderrislik yaptı. Edirne Kadılığı, Anadolu Kazaskerliği, üç defa da Rumeli Kazaskerliği yaptı.

 

Fıkıh ilmine vakıf olan Menteşzâde Abdürrahîm Efendi’nin Fetâvâ-yı Abdürrahîm isimli kitabı önemli kaynaklardan kabul edilir.

 

1715’de Şeyhülislâm olan Abdürrahîm Efendi, bu görevi yürüttüğü sırada Aralık 1716’da vefât etti. Zehrimar Mescidi hazîresine defnedildi.

 

Musa Kâzım Efendi (ö. 1920)

Erzurum’da doğan Musa Kâzım Efendi, memleketinde başladığı eğitimine Balıkesir’de çeşitli hocalardan ders alarak devam etti. İstanbul’a gelerek Kazasker Eşref Efendi’den ders ve 1888’de icâzet aldı. İmtihanı kazanarak Fatih Camii’nde ders vermeye başladı. Darulfünûn ve Darülmuallimîn’de hocalık yaptı.

 

Meclis-i Kebîr İlmî ve Meclis-i A’yân üyeliklerine getirildi. Daru’l-Hikmeti’l-İslâmiyye, onun zamanında kuruldu. Meclis-i Meşâyih ile Cemiyyet-i Sûfiyye’nin başkanlığını yaptı.

 

Fıkıh ve İslâm felsefesini iyi bilen Musa Kazım Efendi, Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa, Sadrazam Said Paşa, Sadrazam Said Halim Paşa ve Sadrazam Talat Paşa kabinelerinde dört defa Şeyhülislâmlığa atandı.

 

İttihad ve Terakkî Cemiyeti liderleriyle birlikte tutuklanıp 15 yıl kürek cezasına mahkûm edildi. Cezası, Sultan Vahdettin tarafından 3 yıl sürgüne çevrildi ve Edirne’ye gönderildi. Ocak 1920’de Edirne’de ölen Musa Kâzım Efendi, Muradiye Camii hazîresine defnedildi.

 

Edirne de Eğitim Gören ve/ya Görev Yapan Şeyhülislâmlar

 

Molla Hüsrev Efendi (ö. 1480)

İlk resmî görevine Edirne Şah Melek Medresesi’nde müderris olarak başladı. Yine Edirne’de Halebiye Medresesi’nde müderrislik ve sonrasında kazaskerliği müteakiben Edirne Kadısı olan Molla Hüsrev, 1460-1480 yılları arasında Şeyhülislâmlık görevi yapmıştır.

 

Molla Gürânî (ö. 1488)

Molla Yegân ile birlikte Edirne’ye gelen ve II. Murad’la görüşen Molla Gürânî, Şehzâde Mehmed’in hocalığına getirildi. 1480-1488 yılları arasında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Alâeddin Arabî Efendi (ö. 1496)

Bir müddet Edirne’de Daru’l-Hadis müderrisi Fahreddin Acemî’nin muîdi olarak çalıştı.

1495-1496 yılları arasında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

 

Efdalzâde Hamidüddin Efendi (ö. 1503)

Edirne’de bir dönem kadılık yaptı. 1496-1503 yılları arasında da Şeyhülislâmlık görevini yürüttü.

 

Zenbilli Ali Efendi (ö. 1526)

Tefsir ve Hadis başta olmak üzere Fıkıh, Usul, Edebiyat, Lügat ve Nahiv sahalarında büyük bir âlim olan Zenbilli Ali Efendi, öğremimini tamamladıktan sonra Edirne’de “Taşlık Medresesi, Taşlık Alibey Medresesi” olarak da bilinen Alibey Medresesi’nde müderrisliği yaptı. Daha sonra Edirne Beylerbeyi ve Sirâciye Medreselerinde görev yaptı. Buradaki görevinden istifa ederek İstanbul’a gitti. 1503-1525 yılları arasında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

 

Tasavvufî yönü de olan Ali Efendi, hayırseverliği il tanınmış, birçok eseri olan Şeyhülislâmlardan biridir. Kendisine fetvâ soranların işini kısa sürede sonuçlandırmak için evinin penceresinden sarkıttığı zenbille soruları alıp cevap verdiği için, halk arasında “Zenbilli Ali Efendi” olarak tanınmıştır.

 

Kemalpaşazâde (ö. 1534)

Edirne’de doğan Kemalpaşazâde; Tefsir, Hadis, Fıkıh gibi dinî ilimlerin yanında Tarih, Edebiyat, Felsefe, Dil ve Tıp alanlarında eser vermiş; 16. yüzyılın çok yönlü büyük âlimlerinden biridir. Mülkiye sınıfından ilmiye sınıfına geçtikten sonra sırasıyla müderrislik, kadılık, Kazaskerlik ve Şeyhülislâmlık makamı elde etmiştir.

 

Tahsilini tamamladıktan sonra Edirne’de Taşlık Alibey Medresesi’nde müderris olarak ilk görevine başladı. Tevârîh-i Âl-i Osman isimli meşhur eserini yine burada yazdı. Sonra sırasıyla Halebiye Medresesi, Edirne Sultan Bayezid Medresesi müderrisliği, 1515’te Edirne kadılığı, Edirne Daru’l-Hadis müderrisliği yaptı.

 

1526’da Şeyhülislâm oldu ve 1534 yılında vefâtına kadar bu görevde kaldı. Yavuz Sultan Selim’le birlikte Mısır Seferi’nden dönerken, atının ayağından sıçrayan çamurun padişahın kaftanını kirletmesi üzerine Yavuz Sultan Selim’in, “ulemâ atının ayağından sıçrayan çamur bizim için medar-ı zînet ve bâis-i mefharettir” diyerek kaftanının ölümünden sonra sandukası üzerine örtülmesi vasiyetinde bulunduğu rivayet edilir.

 

Sadi Çelebi (ö. 1539)

Edirne Taşlık Medresesi’nde müderrislik yapan Sadi Çelebi, 1534’’e Şeyhülislâm oldu ve ölümüne kadar bu görevde kaldı.

 

Çivizâde Muhyiddin Efendi (ö. 1547)

Eğitiminden sonra Edirne Beylerbeyi medresesinde sonrada Üç Şerefeli medresesinde müderris olarak görev yaptı.1539 yılından 1542 yılına kadar Şeyhülislâm olarak görev yaptı.

 

Fenerizâde Muhyiddin Efendi (ö. 1548)

1519’da Edirne’ye kadı olarak atanmış, hayatının son demlerinde, 1543-1545 yılları arasında Şeyhülislâmlık yapmıştır.

 

Kadızâde Ahmed Şemseddin (ö. 1580)

Edirne kadısı Bedreddin Mahmud’un oğludur. Edirne Daru’l-Hadis müderrisi Kılıçzâde İshak Çelebi, Üç Şerefeli Camii müderrisi ve daha sonra Şeyhülislâm olan Çivizâde Muhyiddin Mehmed Efendi’den ders görerek müderris oldu. Önce Edirne Üç Şerefeli Medresesi’nde sonra da Daru’l-Hadis’te müderris oldu.

 

İstanbul kazaskerliğinden müteâkiben 1577’te Şeyhülislâm oldu ve 1580 yılına kadar bu görevde kaldı.

 

Malûlzâde Mehmed Efendi (ö. 1585)

1570’de Edirne kadısı olarak görev yaptı. 1580-1582 yılları arası Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Çivizâde Mehmed Efendi (ö. 1587)

1573 veya 1574’de Edirne kadısı olarak görev yaptı. 1582-1587 yılları arasında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Bostanzâde Mehmed Efendi (ö. 1598)

Önce Edirne Selimiye Medresesi’nde müderris, sonra Edirne kadılığı, daha sonra da 1589-1592, 1593-1598 yıllarında iki kez Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Mustafa Sun’ullah Efendi (ö. 1612)

1591’de Edirne kadılığı, 1599-1601, 1603, 1604-1606, 1608 yıllarında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Ebulmeyâmin Mustafa Efendi (ö. 1606)

1600’de Edirne kadısı olan Mustafa Efendi, 1603-1604 ve 1606 yıllarında iki kez Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Hocazâde Mehmed Esad Efendi (ö. 1625)

1596’da Edirne kadısı. 1615-1622, 1623-1625 yıllarında Şeyhülislâmlık görevinde bulundu.

 

Zekeriyazâde Yahya Efendi (ö. 1644)

Edirne kadılığı da yapan Yahya Efendi; 1622-1623, 1625-1632, 1634-1644 yıllarında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Muid Ahmed Efendi (ö. 1647)

1633’de Edirne kadısı. 1646-1647 yıllarında Şeyhülislâm.

 

Bahai Mehmed Efendi (ö. 1654)

Bir dönem Edirne Kadısı olarak görev yaptı. 1649-1651, 1652-1654 yıllarında Şeyhülislâmlık görevini yürüttü.

 

Karaçelebizâde Abdülaziz Efendi (ö. 1658)

Edirne medreselerinde müderrislik yaptı. 1651 yılında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Hocazâde Mesud Efendi (ö. 1565)

Edirne Bayezid Medresesinde müderrislik, 1656 yılında da Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Hanefi Mehmed Efendi (ö. 1658)

Edirne medreselerinde müderrislik ve Edirne kadılığı yapan Mehmed Efendi, 1656 yılında dört ay kadar Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Bolulu Mustafa Efendi (ö. 1675)

1640’larda Edirne kadısı olan Mustafa Efendi, 1657-1659 yıllarında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Esiri Mehmed Efendi (ö. 1681)

1652’de Edirne kadılığı, 1659-1662 yıllarında da Şeyhülislâmlık görevini yürüttü.

 

Debbağzâde Mehmed Efendi (ö. 1702)

1670’te Edirne kadılığı; 1687-1688, 1688-1690 yıllarında da Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Ebusaidzâde Feyzullah Efendi (ö. 1698)

1691’de Edirne Eski Cami’de II. Ahmed’e kılıç kuşattı. 1690-1692, 1692-1694 yıllarında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Yekçeşm Hüseyin Efendi (ö. 1704)

1703’de Edirne kadılığı yapan Hüseyin Efendi, 1703’te üç gün Şeyhülislâmlık görevinde bulundu.

 

Sadreddinzâde Sadık Mehmed Efendi (ö. 1709)

  1. Mustafa’ya Edirne Eski Cami’de kılıç kuşattı. 1694-1695, 1707-1708 yıllarında kendisine Şeyhülislâmlık ve Edirne pâyesi verildi.

 

Ebezâde Abdullah Efendi (ö. 1714)

Bir dönem Edirne kadılığı, 1708-1710, 1712-1713 yıllarında da Şeyhülislâmlık görevinde bulundu.

 

Paşmakçızâde Seyyid Ali Efendi (ö. 1712)

1690’da Edirne kadısı. 1703, 1704-1707, 1710-1712 yılları arasında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Mirzazâde Şeyh Mehmed Efendi (ö. 1735)

Edirne kadılığı yapmış ve Edirne pâyesi verilmiştir. 1731’de Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Şerifzâde (Ebûishakzâde) Mehmed Atâullah Efendi (ö. 1811)

1789’da Edirne kadısı. 1806-1807, 1807-1808 yılları arasında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

 

Atıfzâde Ömer Hüsameddin Efendi (ö. 1871)

1849’da Edirne Meclis-i Kebir-i Eyâlet üyeliğinde bulundu. 1863-1866 yıllarında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Uryanizâde Ahmed Esad Efendi (ö. 1889)

1856’da Edirne kadılığı, 1878-1889 yılları arasında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

 

Pirîzâde Mehmed Sâhib Efendi (ö. 1910)

1871’de Divân-ı Temyîz Başkanı ve Edirne Nâibi olmuştur. 1909-1910 yıllarında Şeyhülislâmlık yapmıştır.

 

Abdurrahman Nesib Efendi (ö. 1914)

Edirne Rüûsu ve 1898’de Edirne Hukuk Reisi oldu. 1911-1912 yıllarında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

Medeni Mehmed Nuri Efendi (ö. 1927)

1900’de Edirne kadısı. 1920-1922 yılları arasında Şeyhülislâmlık yaptı.

 

 

Edirne Pâyesi Verilen Şeyhülislâmlar

“Görev derecesi, rütbe, mertebe” gibi anlamlara gelen Farsça pâye kelimesi, terim olarak Osmanlı’da özelde ilmiye mensuplarına verilen rütbeyi, genelde de herhangi bir memûriyetin fiilen ifa edilmek üzere değil adının rütbe ve unvan olarak kullanmasına izin verilen rütbeyi ifade eder. Pâye, atama ve yükselmelerde esastır.

 

Bu çerçevede “Edirne Pâyesi” ve Edirne’nin de içinde bulunduğu, “Bilâd-ı Selâse, Erbaa ve Hamse Pâyesi” almak önemlidir. Aşağıda sırasıyla bu pâyeleri alan Şeyhülislâmlara yer verilmiştir.

 

Sadık Mehmed Efendi (ö. 1709).

İmam-ı Sultan Mehmed Efendi (ö. 1728).

İmam-ı Şehriyârî Mehmed Efendi (ö. 1728).

Ebuishakzâde İshak Efendi (ö. 1734).

Mirzazâde Şeyh Mehmed Efendi (ö. 1735).

Dürrîzâde Mustafa Efendi (ö. 1775).

Vassafzâde Mehmed Esad Efendi (ö. 1778).

Çelebizâde Seyyid Mehmed Zeynelâbidin Efendi (ö. 1824).

Mehmed Refik Efendi (ö. 1871).

Seyyid Kara Halil Efendi (ö. 1880).

 

Bilâd-ı Erbaa Pâyesi Verilen Şeyhülislâmlar

 

Yasincizâde Abdülvehhâb Efendi (ö. 1833).

Ahmed Reşid Efendi (ö. 1834).

 

Bilâd-ı Hamse Pâyesi Verilen Şeyhülislâmlar

 

Ömer Lütfi Efendi (ö. 1897).

Mehmed Esad Efendi (ö. 1918).

Hâlidefendizâde Mehmed Cemaleddin Efendi (ö. 1919).

 

 

Kaynakça

– Ahmed Badi Efendi, Riyaz-ı Belde-i Edirne, Edirne, 2014.

– Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, İstanbul, 1333.

– Cahit Baltacı, XV ve XVI. Yüzyıl Osmanlı Medreseleri, İstanbul, 1976.

Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul 1988-2013.

İlmiye Salnamesi, İstanbul, 1334.

– Osman Nuri Peremeci, Edirne Tarihi, İstanbul, 1939.

– Sadık Eraslan, Meşihat-ı İslâmiyye ve Ceride-i İlmiye, Ankara, 2009.

– Serhat Başar, Osmanlı Şeyhülislâmları, İstanbul, 2017.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*