TÜRKİYE VE YUNANİSTAN ARASINDAKİ EĞİTİM FARKI
Harun Halil
Türkiye’de kaldığım süre zarfında yani 7 ay sürecinde bazı önemli tespitleri etme fırsatı yakaladım. Türkiye ile Yunanistan arasında eğitim alanında bir takım farklar bulunmaktadır. Bu farklar iki devlet arasındaki eğitim düzeyini de ortaya çıkarmaktadır. En önemli eğitim farklarından birisi eğitim müfredatıdır. Mesela Yunanistan’daki eğitim sistemi daha çok ulusalcı ve sübjektif bir eğitime dayanmaktadır.
17 Kasım 1974 yılından sonra Yunanistan’da Diktatör Cunta rejimini üniversite öğrencilerin ayaklanması ile devrilmiştir. Devrimden sonra Yunanistan’ın demokrasiye geçiş sürecinde öğrencilerin katkıda bulundukları için devlet üniversite öğrencilerine bazı haklar tanımıştır. Örneğin günümüzde geçerli olan dokunulmazlık sistemi getirmiştir. Yani üniversitelere polisler girememektedir.
Hatta eğitim ücretsiz olmakla birlikte kitaplar ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Türkiye’de yüksek lisans sürecinde gözlemlediğim kadar eğitim sistemi daha çok objektif ve daha az ulusalcı bir eğitime dayanmaktadır. Fakat ekonomik açıdan analiz edildiğinde bir üniversitesi öğrencisinin Türkiye’de daha fazla imkânlara sahip olduğunu kanısına vardım.
Ayrıca üniversitelerde dokunulmazlık kuralının olmaması daha olumludur. Çünkü öğrenciler için birçok artısı olmasına rağmen eksileri de mevcuttur. Örneğin Yunanistan’daki üniversitelerde dokunulmazlık olduğu için bazı marjinal gruplar üniversitelere sızarak üniversitelerde bazı taşkınlıklarda bulunmaktadırlar. Üniversiteleri siyasi manevra alanına çevirmektedirler. Dolayısıyla Dokunulmazlık sayesinde üniversitelerin kaliteleri üst düzeye çıkarılamamaktadır.
Türkiye’de ise üniversitelerde dokunulmazlık sistemi olmadığı için üniversitelerin seviyeleri yükselmektedir. Yunanistada’ki üniversitelerde eğitim gören Batı Trakyalı öğrenciler ekseriyetle azınlık okullarından mezun oldukları için dil problemi ile karşı karşıya kalmaktadırlar.
Batı Trakya’daki azınlık okullarında eğitim gören öğrenciler eğitim kalitesinin zayıflığı yüzünden ne tam olarak Türkçeyi ne de tam olarak Yunancayı öğrenememektedirler. Çünkü azınlık okullarında dersler geç başlamakla birlikte kitaplarda yeterli seviyede değildir. Çözüm olarak ders müfredatının değişmesi gerekmektedir. Yunan üniversitelerine düşük puanla giren öğrenciler yunanca dilini tam olarak bilmedikleri için epey bir sıkıntı çekmektedirler.
Mesela bir Yunanlı öğrenci herhangi bir bölüme 20 üzerinden 15 yazarak girmektedir. Aynı bölüme azınlık okullarında okuyan öğrenciler 20 üzerinden 4 yazarak kazanmaktadır. Yalnız kendilerini geliştirdikleri takdirde kendilerini düzeltebilirler. Bu sistemde hem Batı Trakyalı Türk öğrencilerin kendilerine geliştirme imkânını zorlaştırmakta hem de Türkiye’ye öğretim maksadıyla okumaya giden öğrencilerin önünü kesmektedir. Böylelikle azınlık öğrencileri yanlış yöne doğru kanalize edilmektedirler.
Türkiye’deki üniversitelerde eğitim gören Batı Trakyalı öğrenciler Yunanistan’a geri döndüklerinde bazı bölümler ve fakültelerin diplomaları tanınmayarak denklik sorunu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla bölümlere göre değişerek bazı derslerden sınava tabi tutulmaktadırlar.
Netice itibariyle Yunanistan ve Türkiye’deki eğitim sistemini kıyasladığımda Türkiye’deki eğitim sisteminin daha ileri seviyede olduğu sonucunu elde ettim.