Makedonya’nın en genç bakanıydı…
“Makedonya’nın En Genç Bakanı” olarak tarihe geçen Furkan Çako, Makedonya’da yaşayan Türklerin anavatana bakışlarını ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine olan ilgilerini anlattı.
Dergimize özel açıklamalarda da bulunan Furkan Çako, merkezi Edirne’de bulunan Mimar Sinan Vakfı’nın Balkanlar’da sesini duyurmuş, çok önemli hizmetleri yürüten büyük bir vakıf olduğunun altını çizdi.
Eski Bakan Çako ile siz okuyucularımız için görüştük. İlk sorumuz “Furkan Çako’yu tanıyabilir miyiz?” oldu.
İsmim Furkan Çako. Makedonya’lıyım. Gostivar’lıyım. Yakın geçmişte bir müddet Makedonya dışı yönetimlerinden sorumlu Devlet Eski Bakanlığı görevini yürüttüm. Hâlen Makedonya Cumhuriyeti Milli Güvenlik Kurulu üyesiyim.
En genç bakanlardansınız.
Evet… Bakan olarak göreve atandığımda 29 yaşındaydım.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de yeni bir seçim yaşadık. Bu seçim Makedonya’da nasıl bir yankı uyandırdı?
Biz seçim sürecini medyadan ve Türkiye’deki dostlarımız aracılığı ile takip ettik. Bayağı heyecanlı bir ortam gözlemledik. Zira Türkiye’de gerçekleştirilen bu erken seçim önceki seçimlere nazaran çok farklı idi. Sadece bir parlamento seçimi değil, sistem seçimi idi, ayrı bir önem taşıyordu. Biliyorsunuz Türkiye’deki referandumdan sonra yeni hükümet sisteminin ve yeni bir siyasi düzenin kurulacak olması ve bunun getirmiş olduğu beklenti ve heyecan vardı. Türkiye’deki bu hava, bu heyecan, oy kullanma hakları olmamasına rağmen Makedonya’daki Türklere de yansıdığını ve soydaşlarımızın buradaki aynı havayı yaşadıklarını söyleyebilirim.
Peki, sizin Türkiye’den beklentiniz nedir? Ülke olarak yâ da Makedonya halkı olarak…
Makedonya ve Türkiye arasında Makedonya’nın bağımsızlığından itibaren başlayan ve bu güne kadar devam eden üst düzeylerde seyreden başta askeri olmak üzere, siyasi kültürel ve ekonomik ilişkiler var. Bu üst düzey ilişkiler iki ülkenin anlaşmaları doğrultusunda dostluklarını ve çıkarlarını zedelemeyecek şekilde bugüne kadar hep devam etti. Türkiye haliyle gerek ekonomik gerekse askeri ve diğer alanlarda büyük ve sistemini oturtmuş bir ülke olduğu için, çoğu zaman Makedonya’ya karşılıksız olarak hibeler şeklinde desteklerini sürdürdü Makedonya’nın bağımsız bir devlet olarak gelişmesine katkı sağlamış oldu. Beklentimiz, bundan sonra da yeni hükümet sistemi ve yeni devlet başkanıyla Türkiye’nin bu yardımlarını sürdürmesidir.
Peki yatırımlarla ilgili neler düşünüyorsunuz?
Yatırımları iki şekilde ayırmamız gerek. Biri ticari ve ekonomik yatırımlar ki bunlar genellikle özel sektör aracılığıyla, Türkiye’deki dış yatırımcı iş adamları aracılığıyla devam eden yatırımlar; diğeri de devlet ile ilgili yapılmış olan ama ağırlıklı olarak “kalkınma yatırımları” olarak adlandırabileceğim yatırımlardır. Bunların her ikisi de devam ediyor. Özellikle TİKA. TİKA, gerçekten sadece Makedonya’da değil bütün Balkanlar’da, geniş bir coğrafyada çok aktif bir şekilde rol almakta, yatırımlarını bu bağlamda sürdürmekte olup temennimiz bundan sonra da aynı şekilde sürdürmesidir. Şöyle diyebilirim, benim bakanlığım döneminde TİKA ile yapmış olduğumuz girişimler ve anlaşma neticesinde Makedonya’nın Gostivar şehrinde bulunan Mustafa Kemal Atatürk İlkokulu’nu, 40 yıl sonra TİKA vesilesiyle hem yeni ek bina olarak yaptık hem de mevcut kısımlarını yeniledik. Dolasıyla bu tarz yatırımları da var TİKA’nın. Ama iş adamları üzerinden de Türkiye’den gelen çok ciddi ve güçlü iş adamlarının Makedonya’ya yatırımları var. Biz bütün bunların devam etmesini istiyoruz.
Makedonya’da Türklerin ve Müslümanların durumu nasıl?
Makedonya’daki Türklerin durumu, tabii son gelişmeler neticesinde özellikle Makedonya’da yeni hükümet ve siyasi oluşumun öncelikleri devlet birliğinde gelişmeye açık olan bir başlık olarak önümüze çıkmakta. Siyasete ek olarak bir takım adımların ciddi anlamda planlamalarını ve ileriye yönelik vizyonun dizayn edilmesi gerektiğini görmekteyiz. Halk tarafından da böyle bir beklenti var. Dolayısıyla önümüzdeki dönemlerde başta Türkler ve Müslümanlar olmak üzere ülkede yaşayan toplumların bir takım beklentilerin karşılanması için adımların atılmasını bekleyebileceğimizi söyleyebilirim.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
“Bir başkent her zaman başkenttir” diye bir söz duymuştum. Edirne’nin bu anlamda bu özelliğini sürdürdüğünü gözlemliyoruz. Eskiden olduğu günümüzde de Balkanlar için çok önemli bir üs konumunda. Siz de öncelikleri arasına bölgeyi ve Balkanları almış bir dergi olarak, Evlâd-ı Fâtihân Dergisi olarak Edirne’nin bu vizyonuna çok ciddi katkıda bulunuyorsunuz. Şunu söyleyebilirim ki, derginizin Makedonya’da özellikle Gostivar, Tetova ve Üsküp’te tanınırlığı giderek artmakta. Takip ettiğimiz kadarıyla Türkiye’den Balkanlara köprü olmak için uğraşıyorsunuz. Buradan sizlerin vasıtanızla Edirne Mimar Sinan Vakfı’na da selamlarımızı iletmiş olayım. Mimar Sinan Vakfı’nın hizmetleri Edirne’yi aşmış durumda. Genel Merkezi Edirne’de olabilir ama Edirne’nin sınırlarının dışında, çok uzaklarda bile sesini duyurmuş vaziyette. Mimar Sinan vakfı, Makedonya’dan gelen soydaş öğrencilerimize ciddi anlamda sahip çıkan, milli ve manevî duyguları kazandıran, onları çok iyi yetiştiren bir vakıf. Gerek Türkiye’deki ve gerekse Balkanlar’daki çalışmalarını dikkatle takip ediyor ve gururlanıyoruz. Ama hepsinden önemlisi Mimar Sinan Vakfı’na güveniyoruz. Biliyorsunuz güven çok önemli bir mesele ve kolay kazanılmıyor. Özellikle de son dönemlerde yaşananları göz önünde bulundurursak güven meselesinin önemi birinci sıraya çıkıyor. Bu sebeple bizler öğrencilerimizi, kardeşlerimizi, kanlarımızı canlarımızı Türkiye’ye okumak için gönderiyoruz ve gönül rahatlığıyla, gözümüz arkada kalmadan Mimar Sinan Vakfı’na teslim ediyoruz. Bu vesile ile tekrar vakıf yöneticilerine Makedonya’daki soydaşlarımız adına selam ve saygılarımı iletmiş olayım. Edirne Evlâd-ı Fâtihân Dergisi’nin yeni sayılarını ve konularını herkes gibi merak ediyoruz ve bekliyoruz. Teşekkürler.
Furkan ÇAKO
Makedonya Devlet Eski Bakanı
Milli Güvenlik Kurulu Üyesi
Bir yanıt bırakın