BEN EVLAD-I FATİHAN’IM!

Ben evlad-ı fatihanım!

Meskûn olduğum topraklardan sürüleli 105 yıl oldu.

105 yıldır yüzüm gülmez kardeşim.

Hüznümü tarif edemem sana.

Bebeğimi yol üstünde bir çalının ardında bıraktım.

Sesi 105 yıldır yankılanır durur.

Razgrat’tan, Prizren’den, Kosova’dan duyulur.

Ah! Ohri, Gostivar, Üsküp… Alaca Cami!

Nakşında bir desen olaydım.

Desenler içinde kaybolaydım.

 

Ben evlad-ı fatih anım!

Selanik’te arşa çıkan çığlıkların sesiyim.

Kırcaali’den esen rüzgârın nefesiyim.

Şimdi nerde ovalarım dağlarim!

105 yıl olmuş görmemişim bahçelerim bağlarım.

 

Ben evlad-ı Fatiha’nım!

Meğer ben doğmadan yazılmış fermanım!

105 yıldır acıyı yar eylemiş bana.

500 yıllık kullarımı serdar eylemiş bana.

Bu ne hazin sahnedir ya Rab!

Kime kalmış meydan!

Bir hainin kılıcında can veriyor cânân.

 

Ben evlad-ı fatihanım!

Yanık şarkılar söylemiş dilim,

Minaresinden kan damlayınca mâbedimin;

Girmeden Murad Paşa Câmii’ne, Kurşunlu Han’da yıkanmış ellerim.

 

Ben evlad-ı fatihanım!

Ağıtlarım, ağlatır; dillerim söyletir benim.

 

Ben evlad-ı fatihanım!

105 yıldır Başçarşı’da gezmekte ayaklarım.

Gövdem Taş Köprü’de asılı durur.

Saat Kulesi’nde Üsküp’ü sayıklarım.

 

Ben evlad-ı fatihanım!

Tek minareli bir diyardanım.

 

Ben evlad-ı fatihanım!

Akıncı cedlerimin bıraktığı ildenim.

Üsküp dağlarında filiz veren gül benim.

Her karış toprağımın çizgisi var alnımda.

Vardar’ın sularında yıkanmıştır tenim.

 

Hakan CIRIT

Milli Eğitim Müdürü

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*