Yıl 1989,
Yer Saray Bosna.
Kızıl çam ormanları armağan etti babam bana.
Ve bir gün
Ve bir gece
Hayır, hayır!!
Bir Perşembe sabahı,
Gazeteler yazdı,
Yakmışlar…
“İşte ilk büyük kaybın” dedi babam
Dört yaşındaydım.
Anlamadım, anlayamadım…
Yıl 1994
Diğer kayıpların başlangıcıydı,
O zaman Bosna’da savaş vardı.
1992’den itibaren
“Etnik Temizleme” diye yazdı gazeteler.
Bosna 2 yıldır temizleniyordu.
Ve ben pencereden baktığımda,
Kızıl çam ormanlarımı görüyordum.
Göçenler ve ölenler arasında yanıyorlardı.
Artık Seva’ nın suları bile durduramazdı bu yangını.
Bosna yanıyordu o zamanlar…
Ve ben sadece dokuz yaşındaydım.
Ama Buzim’ de hala bir genç Bosnalı’ ydım ben.
Ve Mostar ’ da bir azılı militan,
Saray Bosna ’ da Ferdinand ’ ı vuran da bendim,
Ve büyük dünya savaşını başlatan.
Tüm bu külfeti Bosna’nın üzerine yükleyip,
Yazmıştı ya tarih,
Bunu da yazacaktı.
Bu soykırımı, Bu iç savaşı,
Ve kayıplardan çok AYIPLARI !!
O savaşta aklımı kaybettim ben,
Yüreğimi…
Ve üç kardeşimden birini,
Sadece dokuz yaşındaydım…
Bosna yanıyordu,
Ve o yangınla benim çocukluğum…
Ardımızda alevler
Ardımızda gözyaşı,
Ardımızda yitik bir can bırakarak
Çekip gittik uzaklara..
Meğer ne uzunmuş Bosna’nın yolları,
Meğer ne yalnız…
Yaslanacak bir kent ararken,
Baktığım her pencere alev kustu
Ve gözlerim…
Ve gözlerimin baktığı her yer,
Tıpkı Bosna gibi….
Tıpkı Bosna gibi….
GÖZDE BULUT AKTAŞ
Bir yanıt bırakın