Edirne’de ilk Müze, Cumhuriyet ön-cesinde, 1922 yılında, Selimiye Külliyesi içerisinde yer alan Dar-ül Tedris Medresesi olan bu yapıda faaliyete başla-mıştır. Selimiye Camii’nin güney doğu-sunda yer alan Hadis ilimlerinin okutul-duğu Medrese, Selimiye Külliyesi’nin bir parçası olup 1569-1575 yıllarında, Osmanlı Padişahı II. Selim tarafın-dan Mimarbaşı Koca Sinan’a inşa et-tirilmiştir. Kareye yakın dikdörtgen planlı Medresenin üç kenarı boyun-ca sıralanan üzeri kubbeyle örtülü 20 odası bulunmaktadır. Ana dershane odası, hoca ve öğrenci odaları ile medrese Osmanlı eğitim hayatında önemli yer tutmuş; 20. yüzyılın ilk çey-reğinden itibaren Edirne Müzesi olarak Edirne Kültür hayatında yer almıştır. Edirne’nin ilk müzesinin 1924 yılında kurulduğu Selimiye Külliyesi’ne ait Dar-ül Tedris Medresesi bugün Edirne Türk İslâm Eserleri Müzesi olarak faaliyetine devam etmektedir. 1924 yılında kurulan bu müzeye Arkeoloji Müzesi denilmekle birlikte, müzede değerli etnografik eserler ve mezar taşları da yer almaktaydı. Osmanlı İmparatorlu-ğu’nun yaklaşık 94 yıl başkentliğini yapan Edirne’de saray, halk sanatlarını etkilemiş ve etnografya açısından zengin-lik kazandırmıştır. Bu yüzden ikinci bir müzeye gerek du-yulmuştur. Selimiye Camii avlusu içinde bulunan Dar-üs Sıbyan Medresesi’nin, Trakya Umumi Müfettişi Kazım DİRİK başkanlığındaki Edirne ve Yöresi Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından restore ettirilmesi sonucu “Etnografya” adı altında ikinci bir bölüm, Edirne’nin kur-tuluşunun on üçüncü yılında burada açılmıştır. Bu Müze, Ankara Etnografya Müzesi ve Topkapı Sarayı Müzesi’nden bazı değerli eserlerle takviye edilmiştir. Zamanla eserlerin çoğalmasıyla burasının müze için yetersiz duruma gelmesi sonucunda, aynı kurum tarafından Selimiye Camii’nin Dar’ul Kurra Medresesi onarılmış ve Etnografik eserler ta-şınarak burası “Etnografya Müzesi” olarak düzenlenmiştir. İkinci Dünya Savaşından sonra Edirne Müzelerindeki eserlerin birçoğunun müzelere geri verilmesi sonucu elde kalanlar yalnızca Dar-ül Hadis Medresesi’nde sergi-lenmiştir.
Bu müze Türkiye Trakya’sındaki eserleri toplan-masıyla 01.01.1924 tarihinde Müze olarak düzenlenmiş ve ziyarete açılmıştır. 1966 yılında programa alınan yeni müze, 13 Haziran 1971 yılında Arkeoloji ve Et-nografya Müzesi adı ile açılmıştır. Selimiye Külliyesi içindeki Dar-ül Hadis Medresesi, Edirne Türk İslam Eserleri Müzesi olarak faaliyetini sürdürmüştür.
Müze olarak kullanılan Medre-se, zaman zaman onarımlar görmüş; son onarım ve müze teşhiri 1986 yı-lında yapılmıştır. Zaman içinde yapı-da ortaya çıkan yıpranma, sıva ras-pası yapılması, kubbe kurşunlarının değiştirilmesinin gerekliliği, teşhir düzenlemesinin yenilenmesi gerek-mesi nedenleriyle, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2009 yılında yatırım programına alınmış, korunması ge-rekli kültür varlığı olarak I. dereceden öneme haiz yapının onarımı, teşhir ve tanzimi projelerinin yapımı için çalışma-ları yaptırılmıştır. Medresenin rölöve, resti-tüsyon, restorasyon, güvenlik, alarm teşhir ve düzenleme projeleri hazırlatılmış, ilgili koruma kuruluna sunulan projeler uygun bulunarak onaylan-mıştır. Hazırlanan projeler doğrultusunda Müzenin ihalesi yapılarak yapının onarımına başlanmıştır.
Türk-İslam Mimarisinin en önemli yapılarından biri olan Selimiye Külliyesinde yer alan medresenin yapı olarak kendisinin de bir müze olduğu her noktada dikkate alınmış, onarım projesine ilişkin uygulamalar, her aşamada yükleniciyle birlikte özenle sürdürülmüştür. Mekânda mimariye uygun olarak tarihi ve sergileme uyumu dikkate alınmış, eski vitrinlerin yerine yenileri uzman ekip tara-fından hacim ve eserler dikkate alınarak tasarlanmış, vitrin tipi, ışıklandırma, uyum, faaliyet ve işlev gibi açılardan değerlendirmeler yapılarak önerilerle düzenleme ve teşhir projelerinin ayrıntıları belirlenmiştir. Gezi güzergâhı, bazı bölümler arasında bağlantılı olsa da tematik konular iti-bariyle serbest dolaşımın sağlanabileceği bir müze kurgusu hedeflenmiştir. Bu amaçla daha önce girişte saat yönünün tersine olan ziyaret güzergâhı, ziyaretçi bilgi panoları ve eser etiketlerinin de kolay okunması amacıyla saat yönüne alınmıştır.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Müze Uygulamaları Daire Başkanlığı koordinasyonunda Müzenin tasarımları yaptırılmış, minyatür sanatından örneklerle panolar hazırlatılmış, profesyonel destek alın-mıştır. Müze broşürleri tanıtım materyalleri yeni sergi-leme doğrultusunda güncellenmiş, Türkçe ve İngilizce olarak ziyaretçiye sunulmuştur.
Onarım, teşhir ve düzenleme çalışmaları tamamla-nan Edirne Türk İslam Eserleri Müzesi Kültür ve Turizm Bakanı’nın, Bakanlık, Valilik, Belediye yetkilileri ve kent-lilerin katıldığı törenle 7 Kasım 2012 tarihinde müze se-verlerle tekrar buluşmuştur. Müzenin yapısal onarımın sür-düğü esnada, Selimiye Camii ve Külliyesi, Unesco tarafın-dan Dünya Mirası olarak 2011 yılında tescillenmiştir. Medrese yapısının hücre hücre olan yapısına rağmen sergi-lemesi ile ziyaretçinin ilgisi canlı tutulan, akılda kalan, Türk ve İslam Sanatı ile Edirne hakkında bilgi sahibi olu-nan, bilgiyi paylaşan bir müze düzenlemesine sahiptir. Sergilenen eserlerin dikkat çekiciliği, nadideliği, kolek-siyonu tamamlama gibi özellikleri göz önünde bulundu-rulmuş, eser seçimi ile etkili bir sunum yapılma yoluna gidilmiştir. Sunduğu modern müzecilik fonksiyonlarıyla ziyaretçilerin sevdikleriyle buluşup, zaman yolculuğuna çıktığı, sohbet ettiği ve düzenlediği sergilerle kültür merkezine dönüşen müze, ev sahipliği yaptığı mekânı ve eserleri Edirne kültür hayatının içine taşımaktadır. Ziyaretçilerin hediyelik alabilecekleri bölümde müze içerisinde yer almaktadır.
Selimiye Dar’ül Hadis Medresesi’nde yer alan Türk İslam Eserleri Müzesinde bugün mevcut olan sergi-leme yine ana dershane odası, öğrenci odaları, dört galeri ve avludan oluşur. Anıt ağaç niteliğindeki porsuk ağacının bulunduğu avluda 15. yy’a ait mezar taşları ile az sayıda örneği kalan yeniçeri mezar taşları sergilenmektedir. Osmanlı Dönemi yapıla-rından kalan kitabeler, Osmanlı su kültürünü yansıtan bölümü ile Balkan Harbi’nde kulla-nılan yemek arabaları, top ve gülleler de bah-çede teşhir edilmektedir. Ayrıca avluda ziya-retçiler için dinlenme bölümü de bulun-maktadır.
Müzeye ziyaret Mimar Koca Sinan’a saygı odasıyla başlar. Mimar Sinan’ın heyke-linin bulunduğu bu oda, Selimiye Cami El-yazmaları Kütüphanesinin onarımı esnasında alınan Kâbe tasvirli duvar resmi, kalem işi ve alçı bezeme örnekleri sergilenmektedir. Hat Eserleri, 18 ve 19. yy’a ait kılıçlar, yatağanlar, kamalar, gürzler, şeşperler, teberler, Edirne kari yaylar, 17 ve 18. yy’a ait kıymetli taşlarla bezenmiş çakmaklı tüfekler, mercan kakmalı, altın ve gümüş kaplamalı çakmaklı Balkan Harbi’nde Edirne Müdafii olan Şükrü Paşa’nın fotoğrafı, Edirne’nin kurtuluşunu simgeleyen 174. Alayın kullandığı kanlı sancak, nişan ve ma-dalyalardan seçilmiş örnekler yer almaktadır. Cam, kristal ve billurdan yapılmış sürahi, çeşm-i bülbül, vazo, gülabdan, lamba, şamdan, fener ve kandil örnekleri yer almaktadır. Bunların yanı sıra Sürre Alayı emininin kullandığı çanta, heybe ve silahlıklardan ibaret deri eserler, Mimariye ait ahşap süsleme örnekleri, gündelik hayatta kulla-nılan ahşap eşya ve aletler, geçme tekniğiyle ya-pılmış şamdan altlığı ile rub’u tahtaları bu odada yer almaktadır. Karanfilden yapılmış kahve takımı ve karanfil giydirilmiş zemzemlikler, Edirne Sarayı ve Şahmelek Paşa Camii ve Seli-miye Camii çinilerinden 15, 16 ve 17. yy’lara ait Kütahya ve İznik çini örnekleri, Balkanlara özgü kadın kıyafetleriyle takılar, Türk geleneğinde önemli bir yere sahip sünnet töreni canlandırması, Trak-ya’daki en eski dokuma tezgâhı, ayakkabıcı ve saraciye tezgahı, aletleri ve Kavaflar Çarşısı’nın dua kubbesinde asılı olan büyük ayakkabı kalıbı, Matbah-ı Âmire mutfak eşyalarından mangallar, tencereler, semaver, fenerler ve kahve takımları, Kırkpınar’da başpehlivanlık unvanı almış ünlü güreşçilerin fotoğrafları, iki pehlivanın peşrev tuttuğu Kırkpınar hologramı, Bab’üs Saade kapısı üzerinde yer alan Osmanlı arması, çeşitli binalara ait kitabelerle, 19. yy sonuna ait Edirne evlerinin ahşap tavan göbekleri, fener örnekleri, Beyazıt Külliyesi kündekari kapı kanatları, 18. yüzyıla ait tören kalkanları, kılıçlar, mızraklar ve döküm şamdanlar, Edirne Muradiye Mevlevihane’sinin fotoğraf-ları, son Şeyhi Ahmet Selahat-tin Efendi’nin seccadesi, pazarcı maşası, Mevlevi sikkesi, kudümler, çalpareler, ney, rebab, keşkül, şifa tasları, teberler, zincirli topuzlar, 15 ve 19. yy’lara ait el yazması Kur’anı Kerimler, dua kitapları, Edirne Eski Cami’nin seccadesi ile Sultan II. Beyazıt Kül-liyesi’nin mumhanesinde yapılan mumlar müzede bö-lümler halinde sergilenmektedir.
Hücre hücre düzenlenen müzede ziyaretçiyi gi-rişte Mimar Sinan’a Saygı Odası karşılar. Heykeltraş Murat Taşkın tarafından yapılan Mimar Sinan canlandırması süper realistik heykel örneği olarak başarılı bir çalışma olup heykel ziyaretçinin beğenisini kazanmaktadır.
Bir yanıt bırakın