Sezer MOLLA AHMET
İskeçe Koru-köyü Kuran Kursu Hocası Sezer Mollaahmet ile yaptığımız röportajımız
– Sayın hocam ilk önce sizi tanıyabilir miyiz?
17 Ocak 1992 Yılında İske-çe’nin balkan bölgesinin en büyük köyü olan Ketenlik Köyünde 3 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldim. İlkokulu Ketenlik ilkokulunda bitirdim, ortaokul eğitimimi İskeçe’mi-zin güzide kurumlarından olan İskeçe Muzaffer Salih Oğlu azınlık ortaokulun-da tamamladım. Daha çok küçük yaşlar-dan gelen cami ve din sevgisi benim Türkiye’ye bunun üzerinde okumama sebep oldu.
Tekirdağ ve İstanbul da 5 Yıl Arapça-Fıkıh-Tefsir-Hadis derslerini aldım, bunun yanında da lise eğitimimi tamamlamış oldum.
-Hocam peki kuran kursu hocalığı görevine ne zaman başladınız?
2011-2012 Yıllarında askerlik görevimi yaptım ve 1-Ocak-2014 tarihinden itibaren İskeçe Seçilmiş Müftülü-ğümüzün çatısı altında İskeçe’nin yaka bölgesinde bulunan Koru-Köyünde imam ve Kur’an kursu eğitmeni olarak göreve başladım. Burada 25 öğrenci ile hafta içi her gün saat 14:30 ile 17:30 arası Müftülüğümüzden gelen program dâhilinde Kur’an-ı Kerim-Temel dini bilgiler-Tecvit-Ahlak-Genel Kültür gibi dersleri işliyoruz… Eğitimimizi camilerimizde veya camiye ait sınıflarda bir okuldan farkı olmaksızın devam ettiriyoruz. Bunun yanı sıra sene içe-risinde köy ve mahallelerimizin çoğunda hatim çıkarmış olan yavrularımız, camide gelen misafirlere ve kendi ailelerine yıl içerisindeki hünerlerini sergiliyor, ayrıca orada şiiri-ilahi ve aşır okuyarak hatim duası yapılıyor. Yılsonu da Müftülüğümüzün çatısı altında Ezanı Ve kur ‘anı kerimi güzel okuma yarışması düzenleyip evlatlarımı-zın Kur’an’a olan sevgileri bir nebze daha artmış oluyoruz.
-Hocam sizlerin Türk Müslüman gençlerimize büyük bir katkı sağlayacağınıza inancımız tam. Yaptığınız çalışmalarla geleceğin teminatı geçlerden beklentileriniz nedir?
Amacımız geleceğin teminatı olan evlatlarımıza dinini, dilini öğrenmelerini ve sevme-lerini sağlamaktır.
Çünkü azınlık olarak bu ülkede yaşamak ve dilimizi, dinimizi muhafaza etmek gayret isteyen bir konudur.
Dedelerimiz, ciddi bedeller öde-yerek bu günlere ulaşmamızı sağlamıştır, bize düşen görev de bundan sonrası için daha fazla çalışmak daha fazla eğitilmiş, dinini, dilini, aslını iyi bilen ve haklarını yılmadan yıkılmadan savunabilecek bir nesil yetiştirmektir, bunlarda Eğitim haklarını alamadığımız bu ülkede bunları ancak Camilerimizde öğreneceğimiz şeylerdir.
Bugün dilini unutan yarın dinini unutur, aslını unutur, tamamen Batılılaşır ve en sonunda yok olur.
Şer güçlerin tek amacı bu çünkü. Bizim imanımız, inancımız var olduğu müddetçe kimse bizim dilimize, dinimize, kültürümüze el uzatamaz…
Bir yanıt bırakın